Birine Bağlanmak

Ahmet Altan

Hamlet'i Ofelya'ya, Romeo'yu Jülyet'e bağlayan neydi?

Güzellikleri mi?

Yoksa onların deliliğe ve ölüme diğerlerinden daha yakın durmasının, ilk bakışta anlaşılmayan, gizli ve hastalıklı çekiciliği mi?

Otello'yu Desdemona'ya bağlayan neydi peki?

İhanetine o kadar çabuk inanabileceği bir kadına niye tutkundu?

Bir insanı bir başka insana kuvvetle bağlayan bağ nedir?

İbrişim görünümlü çelik bir yumak gibi insanı sarmalayan o bağın nedenini ilk bakışta görüp anlayabilir miyiz?

Kadınlar ve yazarlar, görünenin altındakileri kurcalayarak bu sorulara cevap ararlar, içgüdüleriyle de olsa, gerçeğin daha altlarında bir yerlerde saklı olduğunu sezerler.

Anna Karenina niye Vronski'ye tutuldu?

Yakışıklı olduğu için mi, yoksa daha sonra ortaya çıkacak bencilliğinin kokusunu aldığı için mi?

Neden edebiyat dünyasının büyük aşklarına baktığımızda, bağlanınların deliliğe, ölüme, ihanete, bencilliğe yakın duranlar olduğunu görüyoruz?

En değerli pulların yanlış basılmış hatalı pullar olması gibi en sevilen insanlar da aslında hatalı olanlar mı?

Genç bir psikiyatri doçenti bir keresinde bana yazdığı bir mektupta, "ne zaman kalabalık bir yerde erkeklerin başları aynı anda bir kapıya dönse, içeri bir borderline tipi kadın girdiğini anlarım.." diye yazmıştı.

'Borderline' dediği, değişken ve huzursuz bir kişiliği tanımlayan ruhsal rahatsızlığın adıydı.

Meyvelerin bozulmasından lezzetli ve yakıcı içkiler elde edilmesi gibi insanların bozulmasından da baş döndürücü bir çekicilik mi doğuyordu?

Niye Hamlet delirecek olanı, Romeo ölecek olanı, Otello kuşkulanılacak olanı, Anna Karenina bencil olanı seçiyordu.

Ve, hangisi bağlılığın nedeni olarak 'deliliği, ölümü, kuşkuyu, bencilliği' işaret ederdi?

Kuvvetli bağların iplikleri böyle zayıflıklarla dokunuyorsa, bu, bağlananların da zayıflıklarını, bozukluklarını göstermez miydi?