Ahmet Altan
Sıra dışı kadınları hemen fark edersiniz, onları sıradan ayıran ayıran özellikleri, zekâları, güzellikleri, isyankârlıkları, bilgileri, yetenekleri derhal dikkatinizi çeker e onlar kendilerini sıra dışı yapan özellikleriyle hemen genel bir tanımın içine girerler: Zeki kadın, güzel kadın, yetenekli kadın...
Ve çoğunlukla sıra dışı kadınlar birbiren benzerler.
Güzel kadınlar diğer güzel kadınlarla, yetenekli kadınlar diğer yetenekli kadınlarla, zeki kadınlar diğer zeki kadınlarla aşağı yukarı ortak özelliklere sahiptir.
Erkeklerin dikkatleri bu sıra dışı kadınlara yöneldiğinden onlar hakkında çokkonuşulmuş, çok yazılmış, çok düşünülmüştür.
Onlarla ilgili çok bilgi vardır hafızamızda. tanınması ve anlaşılması en zor gözüken kadınlar, çok fazla merak uyandırdıklarından ve çok incelendiklerinden çabuk tanınır olmuşturdır, duygusal radarlarınız onları hemen saptar, koordinatlarlarını belirler ve onları bir yere yerleştirir.
Bu yüzden de birçok filmde ve romanda 'tehlikeli' kadınlar olarak gösterilen kadınlar aslında tehlikeli değildirler.
Çok karmaşık bir bilgisayara benzerler, ama (prospektüsleri' çok ayrıntılı yazıldığından tuşlarının nerelerde olduğunu rahat bulursunuz.
Ama ya sıradan kadınlar...
İşte onlar başka bir cinstir.
Hepsi birbirine benzer görünüşte; dikkati çekmezler, kimse onlarla fazla ilgilenmemiş, kimse onları tanımaya uğraşmamıştır, haklarında bilgi çok azdır. Çok kalabalıktırlar ve büyük kalabalığın tanınmayan ve bilinmeyen bir parçası olmanın yarattığı karanlığın arkasında hepsi kendine has ayrı bir kişilik geliştirmiştir.
Hayatta aradıkları tatmini kendilerinde bulamamışlardır.
Kendi güzellikleriyle, kendi yetenekleriyle, kendi zekalarıyla tatmin olmamışlardır.
Onlar tatmini yaşamın içinde ararlar ve sıra dışı kadınlara kıyasla çok daha fazla yaşam oburudurlar.
Sıradan kadınların hepsine aynı anda baktığınızda bir sığlık görürsünüz, dikkati çekecek bir derinlik yoktur.
Ama onlarla tek tek ilgilenirseniz, mucizelerle karşılaşırsınız.
En azgınca sevişenler onların arasından çıkar; en beklenmedik ihanetlerin tadını çıkaranlar, gizli kalacağına emin olduklarında şehvete kendilerini en rahat bırakanlar onlardır; ögkelerini cinayete kadar vardıracak gözü karalık onlardadır; ruhlarını en zor onlar ele verir. En masum duranından ansızın en şuh kahkahayı duyarsınız.
Kuşkudan en uzak gözükeninin hayatını büyüteç altına aldığınızda karanlık boşluklara rastlarsınız.
Erkeklerle gizli gizli en fazla alay edenler onlardır.
Sıra dışı kadınlar erkekleri genellikle bir 'rakip' gibi gördükleri halde, onlar erkekleri zavallı bir 'av' gibi görürler.
Erkeklerle dövüşmezler o yüzden, kendi tuzaklarını kurup sessizce bekleyerek avlarlar onları.
Sıra dışı bir kadın bir erkeğe aşık olmadan önce onu yüzlerce 'savaş'tan geçirdiği, zekasını, yeteneğini, bilgisini çeşitli 'muharebelerle' sınadığı halde sıradan bir kadın öyle sessiz ve masum durur. Sonra birden bir volkan gibi infilak ederek aşık oluverir.
Kocalarında şehvet eksikliğini affetseler de 'aşıklarında' şehvet eksikliğini asla affetmezler.
Sıradışı kadınlar büyük gemiler gibi kendi hayatlarının akıntısı içinde zor ve uzun manevralar yaparken, sıradan kadınlar küçük gemiler gibi kolay manevralarla ve süratle bulurlar yollarını.