Onurlu Ölüm

Müslüm Gülhan

Yaşam doğum ve ölüm arasındaki sürecin anlamıdır.
İnsan olmanın anlamı Romen Diyojen’in feneri ile ortaya çıkan bir gerçektir.
Yaşamın anlamı;sürenin uzun veya kısa olması ile alakası yoktur, yaşamın anlamı içindeki yoğunluktur.
İnsan olmanın anlamı , yaşamın anlamının sağlaması olduğundan farklı anlamlar yüklemek anlamsız olur.
Yaşayacaksın tamama anladık da ne olarak yaşayacaksın?..
Kendi bencilliklerinin kölesi olarak mı?..
Kul olma sadakatinde mi?..
Köle olmanın rantı ile mi?..
Sadakatsizliğin hafifliği ile mi?..
Hafif olmanın rahatlığı ile mi?..

Seçenekleri uzatmak o kadar kolay ki yeter ki insan olamamanın hafifliğine sadakat gösterelim…
Aşkın sorumluluğunu almadık m?..
Sevginin derinlemesine anlamından kaçtık mı?...
Başkaları için yaşamının erdemine varamadık mı?.. Ne anlamı kalır insanca yaşamanın.
Nazım’ın dediği gibi “yaşayacaksın derinlemesine hem de hiç tanımadığın insanlar için”.
Ya… Bu çok zor bir şey…İnanın çok zor…
Çevrenize bakın kim var böyle yaşayacak…
Kaç kişi sayarsınız halkı için sehpaya vurup kendini feda edecek…
Kaç kişi sayarsınız başını gövdesinde ayırabilecek cesarette olanı…
Kaç kişi sayarsınız kendi toprakları dışındaki insanlar için yaşamının anlamını bilen…
Kaç kişi sayarsınız celladının suçunu hafifleten…
İşte budur kısır döngümüz.
Budur anlamsızlığımız…
Budur sadakatsizliğimiz…
Yaşamak sadece nefes almak değildir.
Yaşamak erdemdir..
Yaşamak suçtur…
Yaşamak onurdur ,onursuzluk kadar.
Yaşamak ölümdür ,yaşamak kadar.
Yeter ki kimin için yaşadığını bil.
Yaşamak ölümdür ,yeter ki adam gibi ölmesini bil.
Ölmesini bil ki adamdan saysınlar seni…
Adam olmanın anlamının cinsiyet farklılığı olmadığını bil ki karşıt cinsin sevgisini yakala.
Tıpkı “Zahir ile Zühre gibi” .
Brecht gibi,
Garcia gibi,
Ahmet Arif gibi,
Pir Sultan gibi,
Deniz gibi.